Loş ışıkta, file çorapların zarif çizgileri bacaklarında bir sanat eseri gibi duruyordu. Her hareketinde, dokusunun altındaki tenin sıcaklığı daha da belirginleşiyor, izleyen gözlerde zamanın akışını yavaşlatıyordu. Yavaşça yanına geldi, parmak uçlarıyla dizlerinden başlayarak yukarı doğru süzüldü; sadece dokunmuyor, anlamaya çalışıyordu. Çorapların altındaki ten, hem korunan hem davet eden bir sır gibi hissettiriyordu. O anın içinde, fiziksel temas sadece bir araçtı; asıl yakınlık, onun bu detaylara gösterdiği özenle kuruluyordu. Filelerin her ilmeği, aralarındaki gerilimin bir parçasıydı.