Deri eteğin yırtılış sesi, odada yankılandığında kadının kalçaları gözler önüne serildi. Yuvarlak hatlarıyla karşısında duran bu bedenin davetkârlığına karşı koyamadı. Ellerini yavaşça kalçalarına koydu, nefesi beline...
Gece uzundu, yol ise ıssız. Kadın arka koltukta, bacaklarını bilinçli bir dağınıklıkla uzatmıştı; eteğinin ucu dizine kadar kaymış, teni şehir ışıklarının parça parça yansımasıyla parıldıyordu. Dikiz...
Toplantı odası akşamdan kalma bir sessizlikle doluyken, içeri giren iki kadının topuk sesleri parkeyi ölçer gibi tıkırdı; eteklerinin altından görünen jartiyer bantları, bilinçli bir dikkatsizlikle çizilmiş...
Gün batımı odaya loş bir kızıllık bırakmıştı, dışarının sesi yavaşça uzaklaşırken içeride zaman ağırlaştı. Uzun süredir tanıdık bir gerilim vardı aralarında; kelimelere dökülmeyen ama bakışlarda yankılanan...
Loş ışıkta, file çorapların zarif çizgileri bacaklarında bir sanat eseri gibi duruyordu. Her hareketinde, dokusunun altındaki tenin sıcaklığı daha da belirginleşiyor, izleyen gözlerde zamanın akışını yavaşlatıyordu....
O anın devamında, dokunuşlar artık daha tanıdık, daha içten bir ritme kavuşmuştu. Yavaş hareketlerle yatağa uzanırken, onun kollarının arasına yerleşti. Kamera hâlâ kayıttaydı ama artık varlığı...
Lezbiyen kadınlar ılık akşam ışığı salonun içine sızarken, ikisi kanepeye yakın oturmuş, bardaklarında kalan son yudum şarabın etkisinde yavaş konuşuyorlardı. Konuşmalar kesildiğinde sessizlik bir boşluk gibi...
O evde aylarca birbirlerine mesafeli davranmışlardı. Gündüzleri sıradan sohbetlerle geçen zaman, geceleri ağır bir sessizliğe dönüşüyordu. Aynı mutfağı paylaşıyor, aynı banyodan çıkan buharı sırayla soluyorlardı ama...
Gün bitmişti ama kadın kalmaya karar verdi. Bluzunun düğmelerini çözerken iç çamaşırları masa lambasının loş ışığında parladı. Uzun saçlarını geriye atıp ayakta beklerken, gelen dokunuşlara sırtını...
Kadın kocasının gözlerinin önünde soyunduğunda içinde bir kıpırtı yükseldi. Diğer adamın dokunuşlarıyla bambaşka bir kıvama gelen bedeni, her anında hem cesaret hem de hazla titriyordu. Kocasıyla...
Gün boyu güneşin altında geçen saatlerden sonra, tenleri hâlâ sıcaktı. Klima yetersizdi; ortak odada sadece bir tavan pervanesi dönüyordu. Gece ilerlemiş, gürültüler azalmıştı. Sadece dışarıdan gelen...
Hikaye, bir galerinin yalnız odasında başlıyordu. Odayı bir cansız mankenin soğuk, statik varlığı dolduruyordu; çıplak vücudu, neşeli olmayan bir şekilde ortada duruyor, her şeyin görünür olmasına...
Yazın ağır akşamlarından biriydi, şehir uykudaydı ama evdeki hava nefes kesiciydi. Eski bir tanıdığın evinde geçen tesadüfi bir buluşma, saatler geçtikçe içten içe büyüyen bir çekime...
Ofiste gün bitmişti, loş ışıklar yalnızca bir köşeyi aydınlatıyordu; kadın patronun sesi, sessizliği bölen tek şeydi. Masasının kenarına yaslandığında, bakışları çalışanının gözlerinde takılı kaldı. Uzun süredir...
Gece sessizdi ama odada yankılanan bir şey vardı: yılların verdiği tanıdıklığın içinden doğan yepyeni bir arzunun fısıltısı. Birlikte geçirdikleri zaman, her temasın anlamını değiştirmişti; artık sadece...
Kadın yatağa dizlerini yerleştirip ağır ağır üzerine çıktığında, odada çıt çıkmadı; göğüsleri her harekette serbestçe salınıyor, kendi ağırlığıyla ileri geri akıyordu ve bu ritim, izleyen gözler...
İlk temasla birlikte derisinin altında dolaşan heyecan, yabancı ama çekici bir yoğunlukta büyümeye başladı; her dokunuş, alışılmışın ötesinde bir farklılığa açılan kapıydı. Gözleri, karşısındaki bedenin gücünü...
Kentin gürültüsünden uzak, sessiz bir akşamda karşılaştılar. Yavaşça yaklaşan akşamın yumuşak ışıkları, odanın köşesindeki gölgeleri dans ettirirken, aralarındaki mesafe hızla daralıyordu. Odaya adım attığında, kadın uzun...
Onun mavi gözleri, boynuna eğilip nefesini hissettirdiği anda bile kaçmadı gözlerinden. Dudakları arasında hissettiği sıcaklık, bedeninde yoğun bir gerilim yaratırken kalbi de yavaş yavaş teslim oluyordu....
Eve sessizce girmişti ama yatakta gördüğü kadın onu olduğu yere mıhladı. Kadın uyanık gibiydi; gözleriyle davet etti, battaniyeyi aralayıp bedenini gösterdi. Hırsız adım adım yaklaşırken içinde...
İnce çorapların altında gergin dizleri hafifçe titriyordu, sabırsız ama kontrollü bir teslimiyetle uzandığı yerde, odanın loş ışığı tenine narin bir parlaklık veriyordu. Parmak uçları, bedeni boyunca...
Gözleri bağlandığında etrafındaki karanlık, tenine değen her parmak ucunu daha da yakıcı kıldı. İki kadın, sessizce bedenini keşfederken, hangisinin dokunduğunu tahmin edememenin gerilimi içinde kaldı. Parmak...