Odaya girdiğinde üstünü arama bahanesiyle yaklaştı ama ikisi de bunun sadece bir başlangıç olduğunu biliyordu. Kadın hafifçe gülümsedi, elleri beline geldiğinde geri çekilmedi. Adamın elleri ince...
Eve sessizce girmişti ama yatakta gördüğü kadın onu olduğu yere mıhladı. Kadın uyanık gibiydi; gözleriyle davet etti, battaniyeyi aralayıp bedenini gösterdi. Hırsız adım adım yaklaşırken içinde...
Loş ışıkta, file çorapların zarif çizgileri bacaklarında bir sanat eseri gibi duruyordu. Her hareketinde, dokusunun altındaki tenin sıcaklığı daha da belirginleşiyor, izleyen gözlerde zamanın akışını yavaşlatıyordu....
Kimsenin olmadığı bir saatti, market neredeyse bomboştu. Soğuk reyonun kenarında göz göze geldiklerinde anlık bir duraksama oldu. Kadın usulca yaklaşarak erkeğin beline dokundu. Öpücükleri önce sakindi...
Evde yalnız kaldıkları o akşam, aralarında uzun süredir görmezden geldikleri bir gerilim vardı. Kadının parmakları yavaşça dizine değdiğinde nefesi tutuldu. Yavaşça ona döndü ve dudakları buluştuğunda...
Yıllar sonra yeniden karşılaştıklarında konuşmaları kısa, bakışmaları uzundu. Aynı evde geçirdikleri gece, önce utangaç bir kahkahayla başladı, sonra anıların bastıramadığı bir suskunluğa döndü. Elini uzatıp saçlarına...
Gece uzundu, yol ise ıssız. Kadın arka koltukta, bacaklarını bilinçli bir dağınıklıkla uzatmıştı; eteğinin ucu dizine kadar kaymış, teni şehir ışıklarının parça parça yansımasıyla parıldıyordu. Dikiz...
Yatakta uyanırken iki farklı tenin sıcaklığına sarılı olduğunu fark etti. Kadınlardan biri ense köküne hafif öpücükler kondururken, diğeri göğsünü okşuyordu. Aralarında söze gerek yoktu, her biri...
Toplantı odası akşamdan kalma bir sessizlikle doluyken, içeri giren iki kadının topuk sesleri parkeyi ölçer gibi tıkırdı; eteklerinin altından görünen jartiyer bantları, bilinçli bir dikkatsizlikle çizilmiş...
İlk temasla birlikte derisinin altında dolaşan heyecan, yabancı ama çekici bir yoğunlukta büyümeye başladı; her dokunuş, alışılmışın ötesinde bir farklılığa açılan kapıydı. Gözleri, karşısındaki bedenin gücünü...
Gün batımı odaya loş bir kızıllık bırakmıştı, dışarının sesi yavaşça uzaklaşırken içeride zaman ağırlaştı. Uzun süredir tanıdık bir gerilim vardı aralarında; kelimelere dökülmeyen ama bakışlarda yankılanan...
Kadın yatağa dizlerini yerleştirip ağır ağır üzerine çıktığında, odada çıt çıkmadı; göğüsleri her harekette serbestçe salınıyor, kendi ağırlığıyla ileri geri akıyordu ve bu ritim, izleyen gözler...
Akşamın ilerleyen saatlerinde, mum ışığıyla aydınlanan salonda kadın oturuyordu; koyu renk sabahlığı bacaklarının üzerinde gevşekçe duruyor, her hareketi bilinçli bir davet gibi görünüyordu. Genç adam, gözlerini...
Odaya girdiğinde loş ışıkta dizilmiş mumlar ve yatağın üstünü kaplayan kırmızı güllerle karşılaştı. Bir an durdu, nefesi kesilmişti. Adam gözlerine baktı, gülümsemedi bile. Yavaşça yaklaştı, onun...
Gece sessizdi ama odada yankılanan bir şey vardı: yılların verdiği tanıdıklığın içinden doğan yepyeni bir arzunun fısıltısı. Birlikte geçirdikleri zaman, her temasın anlamını değiştirmişti; artık sadece...
Geç saatlere kadar ofiste kalmışlardı. Kadın kahvesini yudumlarken adam ona yaklaştı, omzundaki dövmeye dokunduğunda içinden geçenler gözlerinden okunuyordu. Gömleği aralandığında dövmelerin altındaki ten ortaya çıktı. Fotokopi...
Yıllar sonra birlikte çıktıkları tatilde geceler uzamış, kahkahalar derinleşmişti. Üçü aynı yatakta uzanırken önce elleri, sonra dudakları birbirine karıştı. Her biri diğerinin bedenini farklı bir özenle...
Uzun süre birbirlerine yaklaşmaktan kaçmışlardı ama o gece, aynı yatakta uzanırken artık kelimelere ihtiyaç kalmamıştı. Parmakları nazikçe birbirinin boynunu, belini keşfetti. Dudakları buluştuğunda bedenlerinin ritmi anında...
O anın devamında, dokunuşlar artık daha tanıdık, daha içten bir ritme kavuşmuştu. Yavaş hareketlerle yatağa uzanırken, onun kollarının arasına yerleşti. Kamera hâlâ kayıttaydı ama artık varlığı...
Yazın ağır akşamlarından biriydi, şehir uykudaydı ama evdeki hava nefes kesiciydi. Eski bir tanıdığın evinde geçen tesadüfi bir buluşma, saatler geçtikçe içten içe büyüyen bir çekime...
Spor salonunun kapanmasına dakikalar kala, kadın kırmızı taytıyla esneme hareketlerine devam ediyordu. Adam onu izlemekten kendini alamıyordu. Terlemiş teni ve kıvrımlarının hatları belirginleşmişti. Aralarında geçen sessiz...
Kadının teni neredeyse saydamdı, loş ışık altında süt gibi parlıyordu. Erkek, gözlerini ondan alamadan dudaklarını boynuna, göğsüne, karnına sürerken nefesi sıklaşmıştı. Dili, bacaklarının arasına yaklaştığında kadın...
Gün bitmişti ama kadın kalmaya karar verdi. Bluzunun düğmelerini çözerken iç çamaşırları masa lambasının loş ışığında parladı. Uzun saçlarını geriye atıp ayakta beklerken, gelen dokunuşlara sırtını...
Odaya girdiklerinde konuşmuyorlardı. Kadın sırtını döndü, tişörtünü yukarı çekti ve sütyeninin kopçasını açtı. Yavaşça ona dönüp göz göze geldiğinde adam artık dayanamadı, bir adımda aradaki mesafeyi...