Otel odasına girdiklerinde hızlıca pencereyi kapatıp perdeyi çektiler. Esmer kadın paltoyu yere bırakırken adam onu belinden tuttu ve duvara yasladı. Dudakları boğazından göğsüne, oradan karnına indi....
Kulüp henüz açılmamıştı. Kadın, prova öncesi üstünü değiştirirken aynada kendini izleyen patronunu fark etti. Onun bakışlarıyla ısınan bedenini dansa hazırlamak yerine, ona doğru yürüdü. Aralarında mesafe...
O anın devamında, dokunuşlar artık daha tanıdık, daha içten bir ritme kavuşmuştu. Yavaş hareketlerle yatağa uzanırken, onun kollarının arasına yerleşti. Kamera hâlâ kayıttaydı ama artık varlığı...
Aynalı duvarın karşısında iki kadın, birbirinin nefesini hissedecek kadar yakındı. Biri yere uzandığında, diğeri onun karşısında bacaklarını açarak oturdu. Parmaklar dikkatli ama istekliydi; göz göze geldiklerinde...
Atölyede herkes çoktan çıkmıştı. Koridorda yankılanan ayak sesleri, nöbetçi görevlilerin son turlarıydı. Loş ışıklı sınıfta yalnızca çizim masalarının üzerine dağılmış kağıtlar ve iki kişilik bir sessizlik...
Odaya girdiğinde hemşire onu dikkatlice inceledi. Terapiden sonra biraz daha kalmak isteyen adama hafifçe gülümsedi. Oturduğu yerden kalkıp ona doğru geldi, elini yavaşça omzuna koydu. Konuşmadan...
Odaya sessizlik hâkimdi, sadece bedenlerin yaklaşırken çıkardığı yumuşak sesler duyuluyordu. Gözlerinde belirgin bir güven vardı, yıllar içinde kurulan bir bağın getirdiği rahatlıkla. Onun dokunuşu kararlı ama...
Hikaye, bir galerinin yalnız odasında başlıyordu. Odayı bir cansız mankenin soğuk, statik varlığı dolduruyordu; çıplak vücudu, neşeli olmayan bir şekilde ortada duruyor, her şeyin görünür olmasına...
Spor salonunun kapanmasına dakikalar kala, kadın kırmızı taytıyla esneme hareketlerine devam ediyordu. Adam onu izlemekten kendini alamıyordu. Terlemiş teni ve kıvrımlarının hatları belirginleşmişti. Aralarında geçen sessiz...
İlk dokunuş bacaklarının içindeydi, antrenmandan sonra soyunma odasında kalan bu tensel gerilim artık saklanamıyordu. Kadın iç çamaşırını sıyırırken yüzünü çevirdi, ama adam hiç tereddüt etmeden öne...
Gece sessizdi ama odada yankılanan bir şey vardı: yılların verdiği tanıdıklığın içinden doğan yepyeni bir arzunun fısıltısı. Birlikte geçirdikleri zaman, her temasın anlamını değiştirmişti; artık sadece...
Loş ışıklı odada yalnızdı; telefonunu sabitlemiş, ekran karşısında poz verirken sesi çıkmasın diye müziği kısmıştı. Kendi bedenine yabancı değildi, neyi nasıl göstereceğini biliyor, hareketlerini dikkatle kurguluyordu....
Odaya girdiklerinde konuşmuyorlardı. Kadın sırtını döndü, tişörtünü yukarı çekti ve sütyeninin kopçasını açtı. Yavaşça ona dönüp göz göze geldiğinde adam artık dayanamadı, bir adımda aradaki mesafeyi...
Loş ışıkta, file çorapların zarif çizgileri bacaklarında bir sanat eseri gibi duruyordu. Her hareketinde, dokusunun altındaki tenin sıcaklığı daha da belirginleşiyor, izleyen gözlerde zamanın akışını yavaşlatıyordu....
Ofiste gün bitmişti, loş ışıklar yalnızca bir köşeyi aydınlatıyordu; kadın patronun sesi, sessizliği bölen tek şeydi. Masasının kenarına yaslandığında, bakışları çalışanının gözlerinde takılı kaldı. Uzun süredir...
Atölyenin lambaları loştu, mürekkep kokusu havada asılıydı. Kadın, sırtına işlenen dövmenin ardından yerinden kalkmadan adamı kendine çekti. Dudakları boynunda gezinirken dövme masası gıcırdadı. Pencereden geçenler olsa...
İlk bakışta belliydi, bu iki kadın bu işin ustasıydı. Bakışları kararlı, dokunuşları tereddütsüzdü. Erkek onların arasında kendini bir oyun tahtasında hissetti; her hamle bilinçli, her temas...
Temizlik için eve gelen genç kadın, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte evin havasını değiştirmişti. Sessiz çalışıyor ama varlığıyla mekânda güçlü bir sıcaklık bırakıyordu. Adam onu uzaktan izlerken...
Yıllar sonra yeniden karşılaştıklarında konuşmaları kısa, bakışmaları uzundu. Aynı evde geçirdikleri gece, önce utangaç bir kahkahayla başladı, sonra anıların bastıramadığı bir suskunluğa döndü. Elini uzatıp saçlarına...
Yazın ağır akşamlarından biriydi, şehir uykudaydı ama evdeki hava nefes kesiciydi. Eski bir tanıdığın evinde geçen tesadüfi bir buluşma, saatler geçtikçe içten içe büyüyen bir çekime...
Kadının teni neredeyse saydamdı, loş ışık altında süt gibi parlıyordu. Erkek, gözlerini ondan alamadan dudaklarını boynuna, göğsüne, karnına sürerken nefesi sıklaşmıştı. Dili, bacaklarının arasına yaklaştığında kadın...
Kadın kocasının gözlerinin önünde soyunduğunda içinde bir kıpırtı yükseldi. Diğer adamın dokunuşlarıyla bambaşka bir kıvama gelen bedeni, her anında hem cesaret hem de hazla titriyordu. Kocasıyla...
Ergen kız gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı; zihninde yıllar önceki yaz akşamlarını canlandırırken, gençliğindeki o masum duygular ve merak şimdi farklı bir anlam taşıyordu. O...